- saçak
- طنف
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
saçak — is., ğı 1) Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül Perdenin saçağı. 2) Görünüşü bu püskülü andıran Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. bana yalnız tozları kalıyor. M. Ş. Esendal 3) Havlu,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçak bulut — is., meteor. İnce, tüy gibi saçaklı görünüşü olan buz parçalarından oluşmuş beyaz bulut, sirrus Saçak bulutlar, iyi havada yağmur veya kar yağacağını haber verir … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçak kök — is., bit. b. 1) Buğdayda olduğu gibi asıl kökün çevresindeki ek köklerin gelişmesiyle oluşan kök topluluğu 2) Kök boğazının hemen alt kısmından başlayıp çok dallanmış olarak toprakta yüzeysel biçimde gelişen kök … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçak öpmek — tar. sarayda bayramlaşma törenine katılan büyükler, padişahın tahtından sarkıtılmış halı saçaklarını öpmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
salkım saçak — sf., ğı 1) Dağınık, düzensiz, kalabalık bir durumda Sahanlıklara kadar salkım saçak insan doluydu. H. Taner 2) Parçalara ayrılmış Şemsiye o kadar kullanılmıştı ki bezi parça parça sarkmış, telleri salkım saçak dökülmüştü. R. Ilgaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sallım saçak — saçı başı dağınık olan kişi … Beypazari ağzindan sözcükler
HATA' — Saçak bükmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
IHMAL — Saçak yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RİŞE — Saçak, püskül … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEHDİB — Saçak yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
German war crimes — The government of Germany ordered, organized and condoned several war crimes in both World War I and World War II. The most notable of these is the Holocaust in which millions of people were murdered or died from abuse and neglect, 60% of them… … Wikipedia